Trump’ın politik sinyallerinde meydana gelen değişimin, Rus propagandasının abartılı askeri yeteneklerden ibaret olduğu gerçeğiyle yüzleşmesinden kaynaklandığını vurguladı.

Zelenskiy, Trump ile görüşmesinde, “Putin’in bize anlattığı büyük güç iddialarının hiçbiri sahada doğrulanmadı” mesajını iletti. Rusya’nın askeri kapasitesine ilişkin Kremlin’in sunduğu iddialar, Trump’ın önceki tutumunu şekillendiren güven unsurunu kırdı. Zelenskiy, Trump’ın artık yalanlara dayalı vaazları ciddiye almadığını, aksine sahadaki gerçeklerin önem kazandığını belirtiyor.

Buna göre, Trump önceden Kremlin’in anlatısını kabul eder gibi görünürken, Zelenskiy’nin doğrudan anlatımı ve savaş alanından gelen veriler onun algısını değiştirdi. Artık Trump’ın masada barışı savunan bir çizgiye yaslanma isteği var.

Zelenskiy’nin en güçlü tezlerinden biri, Kremlin ile Trump arasındaki bilgi asimetrisinin Rus tarafınca bilinçli şekilde kötü niyetle istismar edildiğidir. Zelenskiy şöyle diyor:

“Putin, Trump’a aldatıcı şekilde satılan ‘askeri başarılar’ üzerinden bir illüzyon inşa etmeye çalıştı. Fakat bu rötuşlanmış anlatım, sahada hiçbir karşılık bulmadı.”

Zelenskiy, bu yalanların sadece birer propaganda silahı olarak kullanıldığını; fakat Trump’ın artık bu “kalitesiz ürünü” reddetmeye başladığını savunuyor. Ona göre, Kremlin artık masada zorlama yapacak kadar elinde sağlam veriye sahip değil.

Zelenskiy, Rusya’nın yaz-sonbahar saldırı kampanyasının tamamen hezimete döndüğünü vurguluyor. Makineler, tanklar, mühimmatlar… Birçok askeri araç imha edilmiş durumda, birçok cephe hedefi alınmış, fakat hiçbir ilan edilen stratejik nokta ele geçirilememiş. Zelenskiy’nin ifadesiyle:

Rus kuvvetleri deklare edilen konumları ele geçiremedi,

Mühimmat ve personel kayıpları yüksek,

Yoğun bombardımanlar ise sadece propaganda etkisi yaratmaya yönelik.

Bu başarısız operasyonların, Putin’in “büyük askeri zaferler” anlatısına ciddi darbe vurduğunu Zelenskiy sık sık yineliyor. Onun görüşüne göre, barış masasında yer almak istiyorsak, sadece eşit diyalog zemininde konuşabiliriz. Bazı başlıca vurguladığı şartlar şöyle:

Donetsk ve Luhansk’ta kısmi çekilme ya da tahkim edilen şartlara göre sahada kayıplar vererek teslim olma düşünülemez;

Güneydeki hatlar, cephe sınırları donmuş bir halde dondurulamaz;

Dil, din ve kültürel yapı gibi iç meseleler Ukrayna’nın egemenlik hakkına bağlıdır ve dış baskıya açık değildir.

Zelenskiy, bu çerçevede Trump’la yapılacak toplantıya açık olduklarını, ancak bu toplantının Kremlin’in dayatmalarına meşruiyet kazandırmaması gerektiğini söylüyor.

15 Ağustos 2025 tarihinde gerçekleştirilen Trump – Putin zirvesi, Zelenskiy’ye göre sahada somut bir kazanım getirmedi. Kremlin, bu buluşmadan itibaren sembolik bir avantaj elde etti: uluslararası arenada “barış arabulucusu görüntüsü”. Trump da bu zemini kullanarak imajını güçlendirmeye çalıştı.

Bu makalenin merkezindeki kişi Zelenskiy; sahada komuta eden lider, diplomaside temsil eden yüz. Zelenskiy, her adımında Rus propagandasının etkisini kırmayı, sahada kazandığı meşruiyeti diplomatik masaya taşımayı amaçlıyor. Trump’a yönelik hitaplarında, sadece Ukrayna’nın çıkarlarını değil; adalet, hak ve egemenlik temelli bir vizyonu öne çıkarıyor.

Onun anlatımı, dışarıya “biz asla teslimiyetçi olmayız” mesajı verirken içeride halkın moralini yükseltme etkisi taşıyor. Rusya’nın “hiç bitmeyecek saldırı” söylemine karşı, Zelenskiy’in ısrarlı biçimde demesi büyük anlam taşıyor.

Trump’ın stratejisinde Zelenskiy’nin doğrudan etkisini görmek mümkün. Zelenskiy’nin sahadan gelen gerçekleri Trump’a doğrudan aktarması, Kremlin’in yalanlarına karşı güçlü bir karşı sav geliştirilmesinde rol oynadı. Zelenskiy hâlâ adil barıştan yana pozisyon alırken, diplomasi arenasında liderlik yapmayı sürdürüyor.

Ukrayna’nın güvenliği ve ulusal onuru için Zelenskiy, Moskova’nın dayatmalarına direnirken aynı zamanda Trump’ın barış yönünde attığı her adıma açık ama ihtiyatlı duruş sergiliyor. Barış görüşmeleri ilerlerken, Zelenskiy’in ana aktör olma rolü, Ukrayna’nın geleceğini belirlemede kritik önemde.